Kemalist Sosyalistler Birliği (KSB)
  Türkiye'de 68 Dönemi
 

Türkiye'de 68 Dönemi
 
Türkiye'de 68 dönemini, Avrupa ve Amerika'da benzerleri görüldüğü üzere gençlik hareketleriyle nitelemek doğru olacaktır. Türkiye'de de batı dünyasında görüldüğü gibi özellikle üniversite gençliği sokağa çıkmış, sokak gösterileri sergilemiştir.
 
Türkiye'deki 68 gençlik hareketlerinin, batı dünyasında rastlanan 68 gençlik hareketlerinin özgürlükçü içeriğinden farklı olarak daha çok devrimci niteliğe sahip olması yönüyle önplana çıktığını söyleyebiliriz.

Türkiye'de 68 gençlik hareketleri, genel bir toplumsal memnuniyetsizliğin üniversite işgalleriyle ortaya çıkmasıyla kendini ilan etmiştir. İlk üniversite işgali 1968 Haziran ayında Deniz Gezmiş'in öncülüğünde İstanbul Üniversitesi'nde başlamıştır. İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci örgütlenmesinin öncülüğünü yürüten Deniz Gezmiş, biriken Üniversite sorunlarına dikkat çekmek için işgal yöntemine başvurmuştur. İşgalin patlak vermesinin sebebi ise, sosyalist araştırma görevlisi Oyda Sencer(Baydar)'ın işçi sınıfı tarihi üzerine hazırladığı doktora tezinin İstanbul Üniversitesi Profesörler Kurulu'nca ikinci kez reddedilmesidir. Bu reddetme olayının siyasal içeriğinin farkında olan Deniz Gezmiş, öğrenci kitlesini harekete geçirmiş ve İstanbul Üniversitesi, rektörlüğüyle beraber işgal edilmiştir.

Öğrenci kitlesi ve öncüleri, üniversite sorunlarının siyasal sistemden bağımsız olmadığının farkındaydılar. Türkiye'de gizli işgal rejiminin başladığı yıllarda emperyalist Amerikan devletinin dünya üstündeki saldırıları ve Türkiye üstündeki etkileri gözle görülür ve hissedilir durumdaydı. Amerikan 6. filosunun ve askerlerinin İstanbul'a girişi işte bu yüzden bu gençlik kitlesince düzenlenen büyük gösterilerle protesto edilmiş ve Amerikan askerlerinin İstanbul'da dolaşmasına izin verilmemiştir.
 
68'in öğrenci gençliği, İstanbul Üniversitesi'nde başlayan işgale Ankara'dan da destek vermiş Ankara'nın Üniversiteleri de bir süre işgal edilmiştir. CIA'nin Vietnam kasabı olarak ünlenen görevlisi Robert Commer'in Ankara Büyükelçiliği'ne atanması öğrencilerin protestolarıyla karşılanmıştır. Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ne bir ziyarette bulunan büyükelçi Commer'in arabası öğrencilerce ters çevrilip yakılmıştır. Yine Ankara'da Amerika'nın askeri yardım kuruluşu Tuslog binası önünde kitlesel öğrenci gösterileri yapılmıştır.
 
68 döneminin öğrencileri, genelde anti-emperyalist olmakla beraber anti-emperyalistliğin doğal sonucu olan sosyalistliğe dönüşmüştü. 68 gençliği kitlesi, hem yüreğinde Mustafa Kemal sevgisini hem de sosyalizm sempatizanlığı taşımaktaydı. Dolayısıyla 68 gençliğini, kemalist-sosyalist niteliğe sahip olarak tanımlayabiliriz. Bununla beraber 68 öğrenci hareketlerinin öncüleri, sosyalist özlemlerini gerçekleştirmek için marksist eserleri okuyarak sosyalizmi getirecek yöntem bulma gayretine girdiler ve örgütlendiler. 68 gençliğinin öncüleri, sosyalizmi savunmak için marksizmi benimsediler. Marksizmi benimsedikçe kendilerini kemalist olarak tanımlamaktan kaçındılar. Çünkü marksizmden, kemalizmin bir burjuva ideolojisi olduğunu öğreniyorlardı. 68 gençliği ve öncüleri büyük çoğunluğuyla yüreklerinde Mustafa Kemal sevgisini koruyarak ama marksistliğin bir gereği olarak da kendilerini kemalizmin dışında görerek mücadelelerini devam ettirdiler.
 
Ama 68 gençliği, hareketleri yükseldikçe ülkede gizli işgalin uzun yıllardır hazırlanan şiddet örgütleriyle karşı karşıya kaldı. 68 gençliğinin sokak gösterilerinin karşısına taşıyla sopasıyla, bıçağıyla, satırıyla ve ateşli silahlarıyla gizli işgalin örgütlediği yobaz ve ırkçı kökenli anti-komünist sağcı topluluklar çıkarılmıştı. 68 gençliğine karşı din silahı kullanılmıştı. Gençlik hareketi, Rusya'nın uzantısı olmakla haksız yere suçlanmıştı.
 
68 gençliği, gerek sokakta karşılaştığı paramiliter güç ve polis şiddeti gerekse hapishane kıskacı altında tutulmuştur. 68 gençliğinin siyaset yapma hakkı her yönden kısıtlanıyor, siyaset yapma isteği cezasız kalmıyordu. 68 gençliği, kendine yönelik kanlı ve ölümlü şiddet karşısında silahlanmak zorunda kalmıştı. 68 gençliğinin öncüleri, silahlı mücadeleden başka bir yol kalmadığı sonucuna varmışlardı. Gizli işgale karşı silahlı örgütlerini kurdular ve ikinci kurtuluş savaşı düşüncesiyle harekete geçtiler. Ancak gizli işgal örgütü, her türlü tedbirini almış ve bir darbe tezgahlamıştı. İşte bu darbe, 12 Mart 1971 darbesiydi. Bu darbe, 68 gençliğinin sağ kalan en önemli öncülerini de kurşunlamaya devam etmiş. Yakaladıklarını da idam etmişti.
 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!  
  Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol